Wednesday, March 27, 2013

dans maratonu 2013, CAL ve ben


dogdugu günü hatirladigim yegenimin (number 3) dans yarismasi varmis. hadi kalkip gidelim dedik, cekirdek aileye eklendik babaanneyle birlikte. kapida esasli bir giris ücreti ödettiklerinde “n’oluyo lan, özel salonda film mi seyredicez, alt tarafi liseler arasi dans yarismasiymis. zaten 5 dakka sürüyormus, ohhhh hadi baklim iyi hasilatlar” haleti ruhaniyesi icinde yegen (number 4) ile yerimizi aldik. sunucu iyi niyetli, izleyicileri bir sekilde aktive etmeye calisan biriydi, ama her anons arasinda giren gangnam style melodisi olusma ihtimali olan sempatik havayi itinayla sabote diyordu.

neyse efendim yarisin ne oldugunu, jüri üyelerini vs. ögrendik giris sürecinde. 14 okul, tercih ettikleri kareografiler cercevesinde 5 dak. gecmeyecek showlar hazirlamislar, bunlari ardi ardina sergileyecekler, sonunda jüri üyeleri en begendikleri 3 show ve kiz dansci, erkek dansci, vb alt ödüllerle katilanlari onore edecekler. Güzel.

ilk katilimci ile ilk soku yasiyoruz. avcilar’dan bir lise. giris kompozisyonu cok guzel, bilgisayar ekranini da kullanmislar showun bir parcasi olarak. sahneye bir cocuk cikiyor elektrik bugi dedigimiz tarzda bir dansla basliyor. devam ediyor. devam ediyor. devam ediyor. ve show bitiyor. kisacasi lisemizi bu arkadas temsil ediyormus tek basina. olsun. okulun karari ve cocugun medeni cesareti acisindan cok güzel bir aksiyon olmus. alkislarimiz ona gelsin. 2. okul hangisiydi hatirlamyiorum ama stilize halk oyunlarini secmislerdi. 6 tane piril piril kiz, ritmik hareketleri, farkli farkli halk müzigi melodileri esliginde birbirleriyle uyumlu bir sekilde sergilediler. alkislarimiz onlara da gitsin. bayagi da bir alistim ortama. yapacak isim de yok. dedim “oturayim, söyle gittigi kadar gitsin hele neler görücez.”

günün en güzel sürprizinin hemen kösebasinda beni beklemekte oldugunu nereden bilebilirdim ki? 3. okul benim okulumdu. cagaloglu anadolu lisesi!! bir sürü ögrenci de arkadaslarini desteklemek icin tam iki sira arkamda oturmuslar. ne cok bagirdilar, ne cok destek verdiler, pek cok hosuma gitti. gösteri de bence numero uno’ydu! buyuruyoruz; bence günün en güzel, en eglenceli gösterisine bir göz atiyoruz:


 

yegen number 3’ün okulu, hüseyin avni sözen 4.sirada. 12 tane hanim kizimiz, cok iyi niyetli bir kareografi esliginde latin müzikleri esliginde hos bir performans izlettiler bizlere. buyrun siz de bir göz atin. bebisligini bildigim kara kugumun sahneye ne kadar yakistigini, ne güzel salindigini bir görün:


 

daha sonra 10 okul daha cikti planlandigi gibi. özel okullar, anadolu liseleri, meslek liseleri, düz (düz derken?) lise, 14 farkli okuldan 14 farkli gösteri izlemek zihnimi acti kelimenin tam anlamiyla. ögretmenlerinin de katkisiyla ne güzel seyler tasarlamislar, ne güzel vakitlerini ayirmislar, ne güzel emekler vermisler…

gözlerindeki pirilti, suratlarindaki endise, basarmis olmanin gururu, hata yapmanin hüznü, gencliklerinin enerjisiyle birlesip elle tutulur, gözle görülür bir hale geldi benim icin. 2 gösteride gözlerim doldu niyeyse. yaslandigim cok net bir sebebi bunun da öte yandan cocuklarin bu enerjisine tanik olmak, iclerindeki potansiyeli, cesareti bu kadar kisacik bir sürede görebilmek de baska bir sebep. (lise 2’deki 19 mayis gösterilerindeki magrur ve gururlu durusum geldi aklima. efenim?). türk marsi esliginde kasik oynayarak baslayan da vardi gösterisine, sahneye koyduklari floresan isigi sayesinde isiktan kuslar yürütenler de.

günün highlight’i; gösterilerine seyirciler arasindan gecen yerli kizlarin sahneye cikisiyla, en siradisi sekilde baslayan ve yarismayi kazanan zeynep kamil saglik meslek lisesi’nin, afrika yerlisi kiyafetleri icindeki bas danscisinin, sonuclar beklenirken rast geldigi arkadaslariyla kulak (boynuz) tokusturarak merhabalasmasiydi. ya dedim, cocuk ait oldugu gruba ragmen cok cesur bir cikis yapmis, ya da bu tür selamlasma artik vaka-i adiyeden olmus.

yegenlere ödül yok ama olsun, onlar gönüllerin birincisi. ikinci cal olmus. uzun boylu danscisi en iyi erkek dansci ödülünü almis. afferin. cikarken okulca fotograf cektiriyorlardi. ögretmenleri “tüm cagaloglular gelsin, toplu fotograf cektirelim” dedi seyirci olanlari da kast ederek. “hocam ben de gelebilir miyim?” cikisim 2 saniyelik bir sessizlige sebep olsa da, “ben 90 yili ilk mezunlarindanim” aciklamam merdivene beni de dahil etti. ön siradan gelen “abi hic ilk mezun gibi göstermiyorsun” ve yanimdakinin söyledigi “abi 90da biz yoktuk be!” yorumlari günümün geri kalaninin da neseli gececeginin bir isareti gibiydi. ki bu isaretin de ne kadar dogru oldugunu görmem cok uzun sürmedi.

ne iyi etmisim de gitmisim.

4 comments:

  1. aaah fıradım yaşlanıyorus ama güsel yaşlanıyorus:)
    dans eden gençleri gördüğümde, efe ve defne'yi düşündüm o sahnede...
    hint müziğini deneyelim bizimkilere de...
    afrika yerlisi kızın boynuz tokuşturmasını, senin "hocam ben de gelebilir miyim?" dedikten sonra etraftaki bakışları görmek(bir hababam burun sızlaması oluştu bende), ufaklıklarla konuşmanı dinlemek isterdim...
    peeheeey "90'da biz yoktuk" ne demek?

    ReplyDelete
  2. sevgili ilk mezunum yazmış olduğunuz bu yoruma içtenliğimle dans grubumadına çok teşekkür ediyorum sizlerin açtığı yoldan çoçuklarımız yetiştirmeye gayret edıyoruz umarımkı başarılı oluyoruz sizi yetiştirenlerin başarısı sizler onların göstergesisiniz bizim içinde oldukça güzel bir süpriz oldu sızı orada aramızda görmek umarım daha sonrakı yıllarda tekrar birlikteliği sağlarız lütfen okulunuzu ve calımızı sizsiz bırakmayın ve gelın bızlere güç verın birlikte çok daha güzel şeyler yaparız ve inanınkı son cumlenızde olduğu gibi gunumuz hep güzel geçer sevgiyle ve mutluluk içinde kalınız
    cağaloğlu anadolu lisesi beden eğitimi öğretmeni
    Yıldırya AYGÖREN

    ReplyDelete
  3. ah bir bilseler senin de bir zamanlar fırtına gibi estiğini yarış pistlerinde !!!(dans olmasa da)
    Mutluluk, umut ve iyi dileklerle doldum gençleri seyredince. iyi ki gitmişsin :)
    the queen.

    ReplyDelete
  4. Fıratım okuyunca içim açıldı.:-)) Gençlik enerjisi çok güzel bir şey.

    ReplyDelete